ATİF Yönetim Kurulu’nun Die Linke Partisi ve Linkes Zentrum Oberhausen ile dayanışma açıklaması

15 Tem

Bizler, Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) Yönetim Kurulu olarak, Oberhausen’daki Die Linke pati bürosuna ve Linke Zentrum’a yapılan sinsi ve faşist saldırıyı kınıyor ve bu saldırıya uğrayanlarla dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.

Oberhausen’daki korkak bombalı saldırı, Almanya’daki faşist sağcı terörün yeni bir boyutunu göstermektedir. Belli ki katil çeteleri, masum insanların ölümünü kasten kabul etmektedirler. Aksi taktirde Oberhausen ortasındaki bir apartmana neden saldırı düzenlendiğini açıklamanın başka bir yolu yoktur.

Bu, Almanya’daki sol ve anti-faşist harekete karşı açık bir savaş ilanıdır! Bu savaş ilanını ciddiye alıyor ve kabul ediyoruz!

Faşist güruhun Oberhausen’daki polis merkezine 50 metre mesafede Linke Zentrum’a ve Die Linke partisine bombalı saldırı düzenleyebilmesi, Alman güvenlik makamlarının Nazi terörü karşısında ne kadar başarısız olduğunu, görmezden geldiğini ve sağcı terörü küçümsediğini göstermektedir.

Her ne kadar beklentilerimiz çok yüksek olmasa da, saldırının eksiksiz bir şekilde soruşturulmasını talep ediyoruz!

Çok iyi biliyoruz ki bu saldırılar hâkim siyasetten ve Alman güvenlik makamlarının, polisin ve Anayasayı Koruma Dairesi’nin tutumundan bağımsız değildir. “Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü NSU”nun cinayetlerini ve saldırılarını hatırlayalım.

NSU, Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin bazı memurlarının ve anayasayı korumaya yönelik birçok eyalet dairesinin gözetiminde ve yardımıyla uzun yıllar boyunca dokuz göçmeni ve bir Alman polisini öldürdü. Bu seri cinayetlerin soruşturması hala eksik ve ilkesel olarak yetersizdir!

Celle’de Yahudi cemaatine yönelik saldırı, Hanau’da işlenen cinayetler, Almanya’nın çeşitli şehir ve beldelerinde gerçekleştirilen yüzlerce saldırı ve 4 Temmuz 2022’de Mönchengladbach’ta göçmen bir kadının arabasına düzenlenen ve üzerine gamalı haç çizilen bombalı saldırı, faşist sağ terörün radikalleştiğinin açık işaretleridir.

Mülteci evlerine ve göçmenlere, anti-faşistlere yönelik yüzlerce saldırı nasıl sonuçsuz kaldıysa, bu saldırı da Naziler için muhtemelen sonuçsuz kalacaktır.

Uzun bir süredir tehlike sadece sokaklardaki Nazilerden gelmiyor, aynı zamanda Alman polisi, Anayasayı Koruma Dairesi ve Federal Ordu içindeki radikal sağcı ve nasyonal sosyalist yapılanmalarda büyük bir tehlike arz etmektedir.

Nasyonal sosyalist fikirler, iktidar partilerinin ve siyasetçilerin tutumları nedeniyle Almanya’da uzun zamandır kabul edilebilir hale gelmiştir.

AfD’nin çeşitli elebaşları eyalet parlamentolarında ve Federal Meclis’te yabancı düşmanı ve ırkçı propagandayı kayda değer bir direnişle karşılaşmadan yaydılar!

Neredeyse her sol eylem ve etkinlik polis ve Anayasayı Koruma Dairesi tarafından engellenip ve kriminalize edilirken, Almanya’daki faşist terör çeteleri neredeyse hiç rahatsız edilmeden gelişebiliyor, yeni ağlar kurabiliyor ve hatta uluslararası alanda faaliyet gösterebiliyor.

Essen ve Mülheim/Ruhr polisinin ve diğer polis yetkililerinin neo-Nazi sohbet grupları, NSU 2.0 tarafından siyasetçilere ve avukatlara yönelik tehditler, Hessen polis teşkilatındaki bazı polis memurları tarafından yazılıp gönderilen tehditler, Ordudaki özel komando birimi olan KSK üyeleri tarafından mühimmat ve silah demolamaları, ülkenin hangi yönde ilerlediğine dair sadece birkaç örnektir.

Bugün tüm anti-faşistlerle birlikte Neo-Nazi terörüne ve onların siyasi ve kurumsal destekçilerine karşı geniş bir cephe oluşturmamız her zamankinden daha da önemlidir.

Sadece aktif anti-faşist mücadele sağcı terörü durdurabilir!

Şu anda Ukrayna’da neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir savaş yürüten ve kendisini ve ülkeyi giderek daha fazla militaristleştiren bir federal hükümetten milliyetçilik, faşizm ve ırkçılıkla mücadele edeceği beklentisi söz konusu bile olamaz. Çünkü burjuva partilerin savunduğu kapitalist sistem, faşist saldırıların üreme alanıdır. Bundan dolayı; sadece ortak aktif anti faşist mücadele bu sağcı terörü durdurabilir.

Tüm faşist ve ırkçı örgütler yasaklansın!

Kahrolsun faşizm, emperyalizm, kapitalizm ve her türden gericilik!

Yaşasın ortak anti faşist mücadele ve enternasyonal dayanışma!